VİZYON, MİSYON, STRATEJİK PLAN

VİZYON
Evrensel kalite ve standartlarda eğitim ve hizmetler sunarak üyelerini memnun etmeyi amaçlamak. İdealler, tercihler ve yetenekler doğrultusunda beceri kazandırmak için kaliteli bir eğitim vermek ve dansın bireyde ve toplumda profesyonelce algılanmasında katkıda bulunmak. Sorumluluk sahibi, işbirlikçi ve katılımcı, ileri görüşlü, geleceği yorumlayan bir eğitim vererek ve bu hedef için gereken tüm olanak ve ortamları, öğrencilerimize sunmak. Birlikte çalışabilmek, ortak amaçlar için ortak gayret göstermek, takım içinde işten birlikte hareket ederek çalışabilme. Sanatın, mantık ve kültürünü aşılamak ve bunu öğrencilerimizin daha sonra bulunacakları ortamlara taşımalarını sağlamak...

MİSYON
Öncelikli misyonumuz Olimpik Dans Sporu branşı olan Breaking (Break Dans) ile ilgili çalışmalar yapmaktır.

Breaking'in ortaya çıkışında ana etken rap müziğin gelişimidir. Breaking ilk kez 1970'lerde New York'un bir kenar mahallesi olan Bronx'ta yapılmaya başlamıştır. Bu kültür, Amerika'da sosyal yaşamdan dışlanan, genelini Afrika ve Latin kökenli göçmenlerin oluşturduğu gençlerin eğlence merkezlerine alınmaması neticesinde parklarda başlayan eğlencelerin bir yansımasıdır. Bu parklarda "Dj" (Disk Jokey) olarak adlandırılan ve müziğin çalınmasından sorumlu olan kişilere, "Mc" (master of ceremony) olarak adlandırılan ve çalınan müziklere sözlü olarak eşlik eden kişilerin katılmasıyla yapılan partiler kısa sürede gençler arasında büyük ilgi görmüştür. Dj'lerin plaklardan çaldıkları müzikleri belirli bir ahekte karıştırmasına, müziklerin üzerine doğaçlama olarak şarkı söyleyerek ya da kafiyeli olarak konuşarak eşlik eden Mc'ler, bu kültürel akımın öncüleri olmuşlardır. Daha sonra Dj ve Mc'lerin yaptıkları bu müziklere dansçıların akrobatik ögeler katarak dans figürleri oluşturmaya başlamasıyla bu kültürün danslarının ortaya çıkış adımları atılmıştır. Yapılan müziklere doğaçlama olarak dans etmeye çalışan gençler bireysel ya da grup halinde yarışmalar yapmaya başlamış ve daha çok gösterişli, akrobatik hareketleri içeren bu dans figürleri kısa sürede hızla ülke geneline yayılmayı başarmıştır. Breaking hareketlerinin doğaçlama olması ve her dansçının kendi tarzını ve dans anlayışını kendi stiline yansıtıyor oluşu Breaking figürlerinin kısa süre içerisinde çoğalmasını sağlamış ve bu dansın insan üretkenliğinin sınırlarını zorlayan çok zengin bir dans olmasını beraberinde getirmiştir. Uzun süre çalışma, beceri, teknik, güç ve çeviklik gerektiren Breaking hareketleri dönemin New York gençleri arasında çok popüler olmuş, bu gençlerin beladan uzak durmasını ve yeni bir toplumsal kimlik geliştirmelerine öncülük etmiştir. İlk Breaking hareketleri akrobasi, dövüş sanatları, capoeira, jazz müzik figürleri ve jimnastik hareketlerinin bir çeşit karışımı şeklinde ortaya çıkmıştır. B-boying veya B-girling olarak da isimlendirilen Breaking, daha sonra müzik ve dans figürlerinin akrobatik öğelerle harmanlandığı bir kültürel sanat ve spor haline dönüşmüştür.

İlk başlarda Amerika'da Breaking, sadece küçük çaplı yarışmalarla boy göstermiş olsa da, bu dansın Avrupa ve Uzakdoğu Asya ülkelerinde de ilgi görmeye başlaması Breaking'in tüm dünyaya yayılmasında en önemli etkendir. Özellikle 1980'lerin sonlarında Almanya'da yapılan ve Hip-Hop kültürünün tüm öğelerini içeren festival içerisinde yapılan breaking yarışmasının oldukça ilgi görmesi ve büyük bir katılımla gerçekleşmesi, bu dansa olan ilginin büyüklüğünü ortaya koymuş ve organizatörlerin bir sonraki sene için müstakil bir breaking yarışması düzenlemesinin önünü açmıştır. İlk yıl Uluslararası Breakdans Kupası (International Breakdance Cup) adı altında 1990 yılında düzenlenen yarışma daha sonraları Yılın Savaşı (Battle of the Year) adı altında düzenlenmeye başlamış ve bu yarışma sayesinde dünyanın dört bir yanından gelen dansçılar hünerlerini sergileme şansı bulmuşlardır. Bunun yanında Amerika'da yapılan "Freestyle Session", İngiltere'de yapılan "Uk. Bboy Championship", Güney Kore'de yapılan "R16" ve Red Bull Bc One" gibi yarışmalar sayesinde breaking tüm dünyada en çok ilgi gören danslardan biri haline gelmiş, içinde barındırdığı güç, esneklik, çeviklik gibi öğeler ve yerçekimine meydan okuyan akrobatik hareketleri sayesinde popülaritesini her geçen gün artırmaya devam etmektedir. 2016 yılına gelindiğinde Breaking'in dünyadaki mevcut popülaritesi ve dans sporları kavramının tüm özelliklerini barındıyor olması Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin (IOC) dikkatini çekmiş ve Olimpiyatlara dahil edilmesi için çalışmalara başlanmıştır. 2018 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin (IOC) düzenlediği Gençlik Olimpiyatlarında hem kadınlar hem de erkekler kategorisinde breaking yarışmaları düzenlenmiş ve beklenildiği gibi büyük ilgi ile karşılanmıştır. Bunun üzerine 2019 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından Breaking'in 2024 Paris Olimpiyat Oyunlarında yer almasına karar verilmiş ve bir çok ülke bu olimpiyatlara sporcu gönderebilmek için sporcu yetiştirme çalışmalarına başlamıştır.

Türkiye'nin breaking'le tanışması ise 1980'lerde gerçekleşmiştir. Almanya'ya çalışmaya giden ailelerin çocukları Türkiye'ye geldiklerinde bu dansı çeşitli mecralarda sergilemişler ve kısa sürede ülkemiz gençleri tarafından da sevilmesini sağlamışlardır. Ancak breaking'in Türkiye'de yaygınlaşmaya başlaması 1990'ların ortalarında gerçekleşmiştir. Türkiye'de ilk Breaking yapılan iller İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya ve Samsun illeri olmuştur. İlk başlarda breaking yarışmaları bu dansı yapan kişilerin kendi çabalarıyla organize edilmiş daha sonra çeşitli sponsorlar vasıtasıyla yapılmıştır. Türkiye Dans Sporları Federasyonu'nun (TDSF) kurulmasıyla resmi olarak Türkiye şampiyonaları düzenlenmeye başlamıştır.

Bugün spor; ülkelerin gelişmişliğinin, gençlerine verdiği önemin ve ülkeler arasındaki güç mücadelesinin bir kriteri konumundadır ve neredeyse ülkelerin tamamı bu mücadelenin içerisindedir. Ülkelerin Olimpiyatlarda kazandığı başarılar tüm dünya tarafından ilgi ile takip edilmekte ve tüm ülkeler spora ayırdıkları bütçelerin büyük bir çoğunluğunu olimpik sporcu yetiştirebilmek için kullanmaktadır. Son yıllarda ülkemizde açılmış olan TOHM'ların (Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi) temel amacı da budur. Spor branşlarında gelenek, başarı elde etme noktasında en önemli kriterlerden birisidir. Örneğin Olimpiyatlarda en çok madalya kazandığımız spor branşının Güreş olması tesadüf değildir. Bu başarılar geçmiş kuşaklardan aktarılarak getirilen kazanımların günümüz bilim ve teknolojisinin harmanlanması ile elde edilmektedir. Dolayısıyla Olimpiyatlara yeni dahil edilmiş olan Breaking'in tüm ülke genelinde tanıtılması ve yaygınlaştırılması, gelecekte bu spor branşında olimpiyatlara sporcu göndermek ve olimpiyatlarda başarı kazanabilmek için büyük önem arz etmektedir. Bu projenin amacı, Tüm ülkeye breaking sporunun tanıtılması ve gelecekte ülkemizi bu spor branşında temsil edecek olan sporcuların ülkemize kazandırılmasıdır. Proje kapsamında ilk önce breaking sporunun Türkiye'de tanıtımı için bir ekip oluşturulması ve yapılacak işler için görev dağılımı yapılması planlanmaktadır.

Federasyon yetkilileri tarafından seçilecek illerdeki pilot dans okullarında alt yapı sporcularına bilimsel ve pedagojik yöntemlerle antrenmanların doğru bir şekilde yaptırılabilmesi için antrenör seminerleri düzenlenmesi hedeflenmektedir. Bu bağlamda breaking sporuna olan yatırım sadece yetenek seçimi ya da uzun vadeli sporcu gelişimi üzerine değil, aynı zamanda bilim ve teknolojinin sağladığı tüm imkanlardan da yararlanma noktasında gerçekleştirilmeye çalışılacaktır. Tarihsel süreç içerisinde bilim ve teknolojinin imkanlarını sporsal verim elde etmek için kullanan ve bunun için yatırım yapan ülkelerin sporda daha başarılı olduğu görülürken, bu imkanlara ulaşamayan veya yatırım yapmakta geciken ülkelerin sporda başarısız oldukları bilinmektedir.

Türkiye genelinde breaking sporunun tanıtımı ve sporcu yetiştirmesi amacıyla pilot illerin belirlenmesi ve bu illerde seçilen çeşitli dans okulları vasıtasıyla ilk önce ailelere ulaşılması planlanmaktadır. Çünkü aile, çocukların istikrarlı bir ortamda bakım ve eğitiminin sağlandığı, kültürlerin bir kuşaktan diğerine aktarılmasına öncülük eden, insan hayatını besleyen ve zenginleştiren toplumların en temel yapı taşıdır. Dolayısıyla aile çocuğun sportif faaliyetlere katılmasını destekleme ve gerekli imkanları kendisine sunma noktasında temel unsurdur. Buradan hareketle ilk önce ailelerin bu konuda bilgilendirilmesi amaçlanmaktadır. Ailelerin bilgilendirilmesi ve teşvik edilmesinden sonra pilot illerde belirlenen dans okullarında breaking sporuna alt yapıdan sporcu yetiştirilmesi hedeflenmektedir. Yetiştirilen çocuklara belirli aralıklarla yapılan yarışmalar vasıtasıyla teşvik amaçlı çeşitli ödül ve mükafatlar verilmesi planlanmaktadır. Daha sonra Türkiye'de breaking'i temsil eden başarılı breaking sporcularından bir ekip oluşturularak, breaking'in yazılı, görsel ve sosyal medyada da tanıtılması için video, röportaj ve etkinlikler düzenlenmesi planlanmaktadır.
Aynı zamanda oluşturulan bu ekibin belirlenen illerde yapılacak organizasyonlarda breaking'in tanıtımı için çeşitli gösteriler yapması planlanmaktadır. Proje kapsamında yurt dışından dünyaca ünlü başarılı dansçılar getirilerek pilot illerde belirlenecek dans okullarında workshoplar yaptırılması ve bu sporcuların yazılı, görsel ve sosyal medyada yer almasının sağlanması planlanmaktadır. Daha sonra tüm illerdeki pilot okullarda eğitim alan breaking sporcularının muhtelif zamanlarda bir araya getirilerek kamplar düzenlenmesi ve bu şekilde sporcuların bilişsel, duyuşsal ve devinişsel olarak güdülenmesi planlanmaktadır. Proje kapsamında federasyon yetkililerince seçilen sporcuların tecrübe kazanma amaçlı kendi yaş kategorilerinde düzenlenen uluslararası yarışmalara katılmalarının sağlanması amaçlanmaktadır.
  • Ulusal ve evrensel değerleri benimsemiş, sanat ve sporun aydınlığında geleceğe güvenle bakabilen bireyler yetişmesi için çeşitli çalışmalar yapmak,
  • Sanatı uluslararası standartlarda algılayıp, bunu bireylere kaliteli bir eğitimle sunmak ve sevdirmek,
  • Çağdaş, özgür düşünce yapısına ve sorgulayan bakış açısına, evrensel değerlere sahip, çevresine karşı duyarlı iletişimin önemini ve tekniklerini bilen, yaratıcılığını sanata dönüştürebilme kapasitesine sahip dansçılar yetiştirmek,
  • Dans kültürü ile medeni bir insan olmanın getirdiği anlayış ve kültürüne sahip donanımlı bireylerin sanata, spora ve dans gibi aktivitelere yöneltilerek vizyon sahibi olmalarını sağlamak.

STRATEJİK PLAN
Dans branşında Türkiye'yi Avrupa ve Dünya arenasında söz sahibi yapma hedefimizin bir yol haritasıdır. Ülkemiz dans branşının alt yapısını güçlendirerek uluslararası arenada elde edeceğimiz başarılı sonuçlar ile Türkiye'yi bilinir hale getirebiliriz. Bu hedefimize ancak sistemli ve kararlı bir çalışmayla ve tabi ki doğru bir planlamayla ulaşabiliriz.